IKSV İstanbul Film Festivali bu yıl pandemi nedeniyle online olarak yapıldı. Böylece gösterimlere internet üzerinden de olsa erişme şansını yakaladık. Aslında bundan sonra festivallerin en azından gösterimlerinin bir kısmınıda online yapması alışkanlık haline gelebilir. Nitekim halen devam eden 24. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali hem online hem fiziksel olarak yapılıyor.
Her neyse, bu yıl kısalarda 13 film yarıştı. Benim favorilerimden Serhat Karaaslan'ın "Suçlular" ile en iyi film seçildi. Trailer linki:https://vimeo.com/512003879
Serhat Karaslan'ı 2010 da yaptığı "Bisiklet" filminden biliyorum Çok az bütçe ile yapılmış güçlü bir filmdi: https://www.youtube.com/watch?v=kYR8BQzro7U
Karaslan sonrasında bir kaç film daha yaptıysa da ben sadece 2014 de yaptığı Dondurma filmini de başarılı. İzlemek isteyenler:https://vimeo.com/409222760 Yönetmen 2018'de "Görülmüştür" isimli uzun metraj filminin ardında 2021 de Suçlular ile tekrar kısa film deniyor.
Film bir otelde birlikte gecelemek isteyen, ancak evlilik cüzdanları olmadığı için engellenen ve sonrasında taciz edilen 20'li yaşlardaki bir çiftin hikayesi. Toplumsal baskı altında ezilen ve çaresizliğe sürüklenen gençlerin hikayesi bana 2013 yapımı İranlı yönetmen Ali Asgari'nin yaptığı More than Two Hours filmini fazlasıyla ahtırlattı. ( izlemek için: https://vimeo.com/409222760 veya https://mubi.com/tr/films/more-than-two-hours ) Bu filmde de Ali Asgari bebek aldırmak isteyen iki gencin hastane hastane dolaşmalarını ve çaresizliklerini anlatmıştı. Biraz esinlenme olabilir ama sıkıntı yok, ikisi de güzel filmler. Bir diğer ilginç nokta Serhat Karaaslan'ın zaman içinde sanırım Fransa'ya taşınması ve bu kısa filmi için bir çok Fransız film fonunu para yatırmaya iknaa etmesi. Film çok yüksek bütçeli bir yapım gibi duruyor, dekor, ışık, kamera... Hollywood kalibresinde. Ancak bu tür öyküleri anlatan filmler bence mütevazi bütçeli olunca daha şık duruyor, daha yakışıyor. Beni şahsen biraz boğdu bu abartılmış yapım olanakları. Film belki 200 kat fazla bütçesine rağmen 2010 yapımı Bisiklet kadar güçlü değil diye düşünüyorum... Fakirlik edebiyatı da olabilir, bilemiyorum ama böyle hissediyorum. Bu arada filmin Sundance da Jüri Özel aldığını belirtelim.
Genç bir Suriye kökenli yönetmen olan Malaz Usta'nın "Sürgünde Bir Yıl" filmi ise mansiyon ödülü aldı. Film çok kısa görüntülerin farklı kurgu teknikleri ile birleştirilmesinden oluşuyor. Bir göçmenin iç dünyasına odaklanmaya çalışıyor. Ama naif amacı ile hızlı-yorucu kurgusu biraz tezat oluşturuyor. Pek bana göre değil. Film Boğaziçi FF'de belgesel dalında ödül almıştı.
Ödül alamayan Mamaville filminden de bahsedelim. (Trailer: https://vimeo.com/401249247) Teknik olarak çok başarılı bir yapım. Oyuncu seçimleri çok başarılı ancak öyküyü geçirmekte zorlanıyor. Bu nedenle ne anlattığını anlatamayacağım. Bir sahil kasabasında babaanne ve torun ilişkisi ile bir genç kızın büyüme öyküsü denilebilir kabaca. Sarajevo ve Oberhausen filmin katıldığı diğer önemli festivallerdi.
Görüntü yönetmeni Meryem Yavuz güzel iş çıkarmış. Ama geçen yıllarda üretilen Ablam, Aylin gibi filmlerle renk tasrımı çok ama çok benzer. Görünce aklıma artık şu gelecek: Sahil kasabası, büyüme öyküsü, genç bir kız ve aynı renkler... (Ablam: https://vimeo.com/314892075 , Aylin: https://www.youtube.com/watch?v=B7DDaJlaNOg)
Comments