Zaten hiç eksik olmayan ekonomik krize bir de Covid eklenince tüm filmciler ortak bir payda da buluştular: Dijitale iş yapmak. Bu eğilimin oluşmasında dijital platformların içeriklerinin daha kaliteli olması, sürelerin 20 - 30 - 40 dk. gibi makul tutulması ve sansür sorununun daha az olması da etkili oluyor. Ama unutmamak gerekir ki her platformun ayrı bir kimliği ve yayın politikası var ve buna uygun bir teklifle gitmekte fayda var.
NETFLIX
Onu bilmeyen yok. Modern çağın bir numaralı eğlence aracı. 90 larda video kiralama işi yapan bir şirketin 20 yılda geldiği yer parmak ısırtacak düzeyde. Netflix pazara yanılmıyorsam 2016'da girdi. Stranger Things, La Casa del Papel gibi kaliteli dizilerini Türkiye'de de iyi pazarlayarak kısa sürede evimizdeki sinema salonu olmayı başardı. Platform Türkiye'de şu ana kadar Hakan Muhafız, Atiye, Aşk 101, Bir Başkadır ve 50 metrekare dizileri dışında bir kaç film yaptı.
Netflix'in bizdeki yayın stratejisi de Amerika gibi: 45 dakika civarı olup 8 veya 10 bölümlük bir sezon, başarı olursa ve öykü izin verirse sonraki sezonlar. Tüm içeriklerin diğer ortak özellikleri çok yüksek bir teknik kaliteleri olması, mutlaka bir veya bir kaç celebrity oyuncu barındırması.
BLUTV
2016 da kuruldu. 2017'de ilk orjinal içeriği "Masum" ile adını duyurmayı başardı. Sonrasında çok tutmuş, az bütçeli bir internet dizisi olan "Sıfırbir Adana"'nın yeni sezonları Blutv orjinal olarak çekildi. 2019'da ise "Behzat Ç" için bir sezon daha Blutv için çekilip yayınlandı. 2020 yapımı Alef ve bu hafta yayınlanacak Çağan Irmak imzalı "Yeşilçam " ise platformun diğer ağır topları.
Ancak Blutv Netflix'ten farklı olarak 15-20 kadar "çıtır içerik" denilebilecek, daha az bölümlü, daha kısa süreli, daha ucuz içerikte üretti. Platformun içeriğini gençleştirme politikası fazlasıyla hissediliyor. Ayrıca bir "yeraltı kültürü" merakı var. Bunun bir karşılığı da var, alt gelir gruplarında muhtemelen takipçi sayısı daha fazla.
PUHUTV
Doğuş Grubu'nun projesi. 2016 da yayına girdi. "Fi" ve "Şahsiyet" ile çok izlendi. Ancak puhu içeriği ücretsiz verme, prodüksiyon masrafını ise reklam, ürün yerleştirme ve sponsorluklarla çözmeyi düşündü. Evdeki hesap pek çarşıya uymadı gibi görünüyor. Çünkü platform 3 yıldır yeni bir içerik yapmıyor ve piyasadan çekileceği gibi duyumlar geliyor.
AMAZON PRİME
Yaklaşık 1 yıldır piyasada. Türkçe orjinal içerik bulundurmuyor, umarız bulundurmaya karar verirler.
EXXEN
Ocak 2021'de yayına başladı. Acun Medya'ya ait. Yputube'da popüler çer çöp ne varsa doldurup karmaşık bir içerik modeli yarattılar. Orjinal diziler de yapıldı ama pek beğeni alan işler olmadı. Exxen'in bir yayın politikasından bahsetmek zor. Ama influencer sever bir hava var. Şu sıralar şöyle şeyler konuşuluyor: Acun Ilıcalı her şeye kendisi karar vermek istiyor. Bu nedenle içerik üreticilerini çok zorluyor. Ödenen rakamlar fena değil ama burnunuzdan getiriyorlar. Bunlar benim bir kaç kaynaktan duyduklarım, başkasının yalancısıyım.
GAİN
Bir kaç ay önce yayın hayatına başlayan GAIN önce mobil cihazlarda Yotube'dan pay kapma gibi bir strateji güttü. Tutup tutmayacağı belli değildi. Çok ta tutmamış olcak ki bir kaç ay içinde masaüstü formatta içerikleri girmeye başladılar. Yayın politikası Blutv'nin "underground-altkültür-kenarda kalmışlar" yaklaşımının tersine "şehirli ve yüksek zevk sahibi" gibi bir noktada. Finansmanı sponsorlara yıkmak gibi bir fikirle bir sürü celebrity isimle çok kısa içerikler yayınlıyorlar.
İlk aylarda tamamen ücretsizken yakın zaman önce aylık 22 TL ile ücretli yayına da başladılar. Bence hala bir arayış ve evdeki hesabı pazara uydurma çalışması içindeler. Ancak ücretli bir kanalın ses getiren dramatik içerik olmadan tutması çok zor. Çok iyi niyetli bir girişim, umarım başarılı olurlar.
MUBI
Bildiğim kadarıyla bir türk start-up olarak başlayıp Palo Altoya gitmeyi başarmış ender girişimlerden biri. Bu tarafı çok önemli değil ama MUBI sadece ağır sanat filmleri ve sinema klasikleri yayınlayan son derece belirgin bir yayın politikasına sahip. Yayınlanan bir çok film belki Youtube'da veya "hdfilmcehennemi" gibi sitelerde de bulunabilir. Ama bu klasikleri tertemiz izleyebilmek apayrı bir keyif. Ayrıca hiçbiryerde bulunamayacak eski, unutulmuş ama çok başarılı filmleri bulabiliyoruz. Kısa film ve yine belgeseller de son derece ince bir zevkle seçilerek konuluyor.
MUBI tam bir festival kafası. 20 bilet alırsın 12 film berbat çıkar. 6-7 film iyidir. Ama 1-2 film kafana kalas düşmüş etkisi yapabilir. Ama 20 bileti almadan da o 1 filmi bulamazsın. Modern zamanların Sinematek'i MUBI'yi seviyoruz.
Bazı yerli içerikler var, ancak bunlar özel yapım değil. 1 yıl kadar önce MUBI'nin de yerli özel yapım üreteceği gibi bir haber okumuştum ama devamını bilemiyorum. En azından şu an özel içerikleri yok. İnşallah olur!
留言